İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
Soru-Cevap-1
Bu yazımda okuyucularımdan iş çevresinden gelen seçtiğim bazı soruları birçok kişiye faydalı olacağını düşündüğüm için derledim. Zaman zaman farklı soruları derleyip sizlerle paylaşmanın faydalı olacağını düşünüyorum. Sizler de aklınıza takılan soruları yorum bölümünde paylaşarak cevaplarına ulaşabilirsiniz. Gelen sorularda kelime ve anlatım hataları ve cümle düşüklükleri anlamada güçlükler doğurduğundan okuyucudan geldiği gibi paylaşmayıp kendi lisanımla derleyerek aktaracağım. Faydalı olması dileğiyle.
Soru – 1: Tanıdığımın şirketinde misafir olarak gittiğimde kimsenin olmamasından dolayı postacıdan tebligat aldım ve adımı ve soyadımı yazarak imzaladım. Bunun benim veya şirket açısından bir yaptırımı olur mu?
- 2018/4 Sayılı Genelge ile PTT memurlarının yaptığı tebligatların da sigortalılık tespitinde dikkate alınacağı düzenlenmiştir. Tebligat Kanunu’na uygun olarak PTT tebligatlarını alan kişilerin, işyeri çalışanı”, “işyeri daimî çalışanı”, “görevli sekreter” gibi unvanlarla kayıt altında alınması halinde SGK bu kişilerin sigortalı olup olmadıklarını kontrol edecektir. SGK’nın bu uygulamasında PTT memurlarınca yapılan tebligatların resmi kuruluşlarca düzenlenen belge niteliğinde olduğunu dikkate almaktadır. Eğer PTT memurları tarafından işyerine yapılan tebligatları alan kişiler “işyeri çalışanı”, “işyeri daimî çalışanı”, “görevli sekreter” olarak isimlendirilmişse ve bu kişiler sigortalı bildirilmemişse, bu durumda tebligatın teslim alındığı tarih için re ‘sen sigortalılık sağlanacaktır. Bu nedenle PTT tebligatlarının sadece işyeri SGK’lı çalışanları veya işveren tarafından alınmasına dikkat edilmelidir. Sorunuza gelecek olursak, burada tebligata kendinizi ne olarak tanıttığınız da önemli, yukarıda sayılan bir unvan yazdıysanız bu durumda şirkete, SGK müdürlüğü tarafından sigortalılık durumunun bildirilmesini isteyen veya re’sen sigortalı olduğunuzu bildiren bir yazı yazılacaktır. Bu yazıya durumu izah eden bir cevap verilerek itiraz edebilir, işvereni de ceza yemekten kurtarabilirsiniz.
Soru – 2: Yöneticiliğini yaptığım şirkette 2 yıldan beri çalışan yeni evli bir bayan işçim işten ayrılmak istiyor, kıdem tazminatı ve işsizlik parası alabilir mi?
- 4857 sayılı İş kanunun 120. maddesinin atfıyla yürürlükteki 1475 sayılı yasanın 14. maddesinde belirtilen, “kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde evlilik sebebiyle iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanacağı” hükme bağlanmıştır. Bu hak sadece kadın eşe tanınmış olup, resmi evlilik işlemlerinin tamamlanmasından itibaren 1 yıl içinde kullanılabilir. İşçinizin eğer nikah tarihi üzerinden 1 yıl geçmediyse kıdem tazminatını alabilir. İşçiye işsizlik maaşı ancak işçinin kendi iradesi dışında işveren tarafından iş akdinin feshedilmesi durumunda ödenir, binaenaleyh işçiniz işsizlik maaşı alamayacaktır. İşçi işten ayrıldıktan hemen sonra başka bir yerde çalışabilir.
Soru – 3: Yıllık iznimi ihtiyacım olduğundan dolayı paraya çevirebilir miyim?
- İş Kanunu’na göre, yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için çalışanın iş sözleşmesinin sona ermiş olması şartı aranmaktadır. Ancak iş akdiniz herhangi bir nedenle sona ererse haketmiş olduğunuz yıllık izinlerinizin para olarak ödenmesi mümkündür, yani yıllık izinlerinizin parasını almak istiyorsanız iş akdinizin fesholmuş olması gerekiyor, çalıştığınız halde yıllık izin parasını alamazsınız.
Soru – 4: İşyerimden çıkarıldım, ücretimi almamama rağmen “Şirketten hiçbir alacağım kalmamıştır” şeklinde bir kâğıt (ibraname) imzalattılar. Ne yapmam gerekiyor?
- Bahsettiğiniz durum sıkça karşılaşılan fakat yanlış anlaşılan bir uygulamadır. İmzaladığınız belgenin adı ibranamedir. İşten ayrılan işçiye bu belge imzalatılır. “Hiçbir alacağım kalmamıştır” genel bir ifadedir. İbranamede bütün alacakların detaylı olarak yazılması ve bu yazılan tutarların da bankadan ödenmesi şartı vardır. Eğer ücretinizi almadıysanız korkmanıza gerek yok çünkü paranızı alabilirsiniz. Ayrıca ibranamelerin geçerli olması için işten ayrılış tarihinizin üzerinden 1 aylık sürenin de geçmiş olması gereklidir. Buna rağmen ödenmeyen alacaklarınız için dava açabilirsiniz. Ücret alacakları için zamanaşımı süresi 5 yıldır.
Soru – 5: Ortağı olduğum şirkette ortaklığım devam ettiği sürede farklı bir iş yerinde 10 gün yöneticilik yapmaktayım ve sigorta primim de kısmi süreli çalışma olarak ödenmektedir. Bağ-Kur ödemesini ortağı olduğum şirkette yine de tam olarak mı ödemem gerekiyor.
- Sosyal güvenlik kurumları arasında 2829 sayılı Kanunun uygulamasından doğan işlemlere ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesiyle Bu Kurumlar arasında diğer işlemlere ilişkin protokolün “Hizmet Çakışmaları” başlıklı 10 uncu maddesinde Sosyal Sigortalar Kurumu ile Bağ-Kur arasındaki hizmet çakışmalarında, ilgili kanunlarda aksine bir hüküm olmadığı takdirde önce başlayan hizmetin geçtiği kurumdaki sigortalılık sona ermedikçe diğer kurumdaki sigortalılığın geçerli sayılmayacağı hükmü bulunmaktadır. Binaenaleyh önce ortaklığın mı yoksa sigortalılığın mı başladığı önemlidir. Biz önce sigortalılığın başladığını varsayalım, kalan eksik günleriniz için Bağ-Kur’a prim tahakkuk ettirmeniz gereklidir.
Soru – 6: Son çalıştığım işyerinde 3 yıldır çalışıyorum ve 2980 gün sigorta prim günüm var. İşten ekonomik kriz nedeniyle çıkarttılar, ne kadar süre ve maaşımın yüzde kaçı oranında işsizlik maaşı alabilirim?
- 300 gün işsizlik maaşı alabilirsiniz. İşkur’a başvuru için işten ayrıldığınız tarihten itibaren 30 günlük süreniz var. Bu süreyi aşarsanız alacağınız işsizlik maaşı geciktiğiniz süre kadar düşecektir. İkinci sorunuza cevaben ise, burada maaşı belirleyici etken ödenen sigorta primlerinizdir. Son dört aylık dönemde ödenen prime esas kazançlarınızın (hizmet listenizde görünen brüt ücret tutarınızın) günlük ortalaması alınır ve bu ortalamanın da %40’ı size ücret olarak ödenir, fakat bu tutar da her halükârda yürürlükteki asgari ücretin brüt tutarının %80’ini geçmiyor.
Soru – 7: Ön Muhasebe elemanı olarak görev yaptığım şirkette işçi 4 gündür amirlerinden izin almadığı halde işe gelmiyor, 4 gün için tutanak tuttum fakat işten çıkış işlemini nasıl yapmam gerekiyor?
- İşçinin devamsızlık yapması durumunda iş sözleşmesinin işverence haklı nedenlere dayalı olarak feshi söz konusudur. Ancak haklı durumda olmalarına rağmen çoğu işveren usul eksiklikleri nedeniyle gereksiz yere ihbar ve kıdem tazminatı ödemek zorunda kalıyor. Özetle, işçinin gelmediği her gün için birim amirinin ve olayın şahitlerinin imzasının olduğu devamsızlık tutanağının tutulması gereklidir. Bu süre art arda 2 gün bir ay içinde 3 gündür, 2. veya 3.günün sonunda noterden personele ihtarname çekilir ve savunması talep edilir, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde işçinin şirkete gelerek savunma yapması beklenir. Tebligatların arkasına noterden tebliğ şerhlerinin de yazılması gereklidir. Bu süre zarfında işe gelmeyen işçiye iş akdinin feshedildiğine dair noterden yine bir ihtarname çekilir ve 2 veya 3 günlük devamsızlık için sigortaya “15-Devamsızlık” kodu ile eksik gün bildirilir, “29- İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih” kodu ile de işçinin iş akdi feshedilir. Siz bu saydığım işlemleri 4.günden itibaren yapabilirsiniz.
Yazar Mustafa Şarlak – SMMM